Kitap Yorumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitap Yorumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mart 2016 Pazar

Kitap | Yeraltından Notlar

Rus Edebiyatı'nı daha daha çok sevmemi ve daha çok okumamı sağlayan kitaptır kendileri. Ben şu an bu kitabı yorumlayacak seviyede olduğumu düşünmüyorum kesinlikle. Haksızlık ve hakaret gibi olur. Ama alıntılarımı paylaşabilirim elbet. Okumalı mıyım diye soran olursa eğer; KESİNLİKLE OKUMALISIN!

"...hiç bir şey olmayı da beceremedim."
"...fazla bilinçli olmak hastalıktır."
"Çünkü umutsuzluklarda zevklerin en acısı bulunabilir".
"Neden öylesine eziyet, işkence ediyordun kendine?        - Boş boş oturmaktan canım sıkılıyordu da ondan"
"Güvenebileceğim bana destek olan ilk nedenler nerede?"
"Sakin yaşar, görkemli ölürüm."
"İzin verin, biraz hayal kurayım."
"Yaşadığımız yine de hayat, karekök değil." 
"Gündemde yanlızca iki kere iki olacaksa özgürlük neresinde bunun?" 

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Kitap | Postacı Kapıyı Çalmayacak

  Kuzenim sayesinde okumuş olduğum bir kitaptan giriyorum kayıta. Postacı Kapıyı Çalmayacak. Ava Dellaira'nın Heves Berksu çevirisiyle bize ulaşan gençler arasında popüleriteyi yakalamış kitabı.
 
   Kitap kız kardeşinin ölümünden sonra liseye yeni başlayan Laurel'in edebiyat dersinde verilen bir ödevle "Ölmüş birisine mektup yazın." ödeviyle başlıyor. Kitapta Kurt Cobain'den Amy Winehousa'a kadar bir çok ünlü isme Laurel'den yazılmış mektupları okuyoruz.
     
  Laurel ablasının yokluğuyla çok yoğun bir şekilde boğuşuyor kitapta. Çünkü kendisi ona benzemeye çalışan küçük bir kız çocuğu. Lisenin ilk günü ablasının liseye başlarken giydiği kıyafetleri giyiyor.Yakasında Nirvana simgesi bulunan kazağı.

      Bazı şeyler var ki artık bu dünyada olmayanlar dışında kimseye söyleyemem.
Size bu mektupları yazmaya başlayınca kendi sesime kavuştum. Sonra bana yanıt veren bir ses duydum. Bir şarkının farklı tınlayışında, bir filmin hikâyesinde, kaldırımdaki çatlakta açan bir çiçekte buldum yanıtı. Bir pervanenin kanat çırpışında, dolunaya dönen ayda... Yeryüzünde bu mektupları gönderebileceğim bir adres yok. Öldüğünüzü biliyorum ama sizi duyuyorum.
Hepinizi duyuyorum. Buradaydık, bunun bir anlamı var, diyorsunuz.
Kısa süre önce ablasını kaybeden Laurel, onun nasıl öldüğünü bilen tek kişidir ve bu sırrı kimseyle paylaşmamasının bir nedeni vardır.
Onu bu karanlıktan çıkaracak yardım eli, hiç beklemediği bir yerden gelir. Genç kız okulda verilen bir ödevle mektuplar yazmaya başlar. Bu mektupların ortak noktası ise erken yaşta hayata veda etmiş, onun için anlamı olan Amy Winehouse ve Kurt Cobain gibi ünlü isimlere yazılmasıdır. Zaman geçtikçe bu duygu yüklü mektuplar hem ablasının ölümü üzerindeki sır perdesinin aralanmasına hem de Laurel'in kendine bir yol çizip yetişkin bir bireye dönüşmesine yardımcı olur.


   Ablasının ölümü üzerine Laurel'in ailesi de parçalanmış durumda. Annesi şehir dışına taşınıyor ve babasının eski neşesinin yerinde yeller esiyor. Tam kendi yolunu bulma kişiliğini ve karakterini oluşturma dönemimde olan Laurel farkında olmadan yazdığı mektuplarla kendine yardımcı oluyor.

    Kitabın orjinal adıysa "Love Letters to the Dead" çevirebildiğim kadarıyla "Ölüm İçin Aşk Mektupları". Kitabın ismi neden bu olmadı bilmiyorum ama bana kalırsa Postacı Kapıyı Çalmayacak çok daha ilgi çekici. Martı Yayınları kitabı orjinal adının çevirisiyle yayınlasaydı elim bile gitmeyebilirdi.
      
  Kitapla ilgili önemli bir noktada; film olacak olması. Evet bu güzel kitap "The Fault in Our Stars"ın yapımcıları tarafından sahneye kazandırılacak. Umarım hakkını verebilirler.

   Kitabın en sevdiğim yönüne gelirsek eğer, kitap şarkılarla iç içeydi. Yani neredeyse her sayfada bir şarkı geçiyordu ve eğer bir şekilde kitabı içinde geçen şarkılarla okuyabildiğiniz zaman çok daha iyi bir şekilde anlıyorsunuz. Ve kitap daha çok içinize işliyor.

İşte kitapta geçen şarkılardan hoşuma giden biri;



Bu ve bunun gibi bir sürü şarkı özellikle rock tarzı seviyorsanız zaten kitaptaki şarkıların çoğunu biliyor olacaksınız. 

Eğer bir nevi boşluktaysanız yolunuzu bulmaya çalışıyorsanız veya kendinizi aramak için yollardaysanız önerebileceğim bir kitap. Ama, eğer doğru yorumlarsanız. Sadece isimleri ve onların ölüm hikayeleri rehber edinip savaşmak yerine kaçmayı tercih ederseniz asla kazanamazsınız.

KEYİFLİ OKUMALAR !



12 Temmuz 2015 Pazar

Kitap | Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

   
Aslında bu kitabı geçen yaz bitirmiştim. Ama bu gün kitaplarımı düzenlerken elime geldi ve tekrar okumaya karar verdim. Gerçi polisiye kitaplarını ikinci kez okumanın çok zevk verdiğini söyleyemeyeceğim. Çünkü katilin kim olduğunu ya da olay düğümünün nasıl çözüldüğünü biliyorsunuz. Ama ilk kez okuduğumda tek solukta bitirdiğimi ve çok zevk aldığımı çok net hatırlıyorum. Akabinde Ahmet Ümit'in farklı kitaplarınada kitaplığımda yer vermiştim.                                                                  

     Yılbaşı akşamı Beyoğlun'da Tarlabaşı'nın kuytu sokaklarında, öldürülmüş erkeklerin en yakışıklısının belki de en kötüsünün, cesedinin bulunmasıyla başlıyor hikaye. Komiser Nevzat ve yardımcısı Ali bu gizemli cinayeti çözmeye çalışırken Beyoğlu sokaklarını karış karış geziyor çalgıcısından, hayat kadınına , ağır abilerinden mafya babalarına kadar bir çok yaşam öyküsü dinliyorlar.İşte kitapta altını çizip hayli beğendiğim iki söz;


"Azrail'e koz vermek istemiyorsan,sevdiklerinin sayısını az tutacaksın bu dünyada."

"Tanrıdan rol çalmak;birini öldürmenin anlamı budur."


     Kitabı okurken çok sevdiğim bir durumda kendimi Beyoğlunda gibi hissetmemdi. Bana kalırsa zaten yazar Beyoğlu aşığı. Ve Beyoğlunu gittiğimde kaybolacak kadar bilmeme rağmen Beyoğlu artık benim içinde özel bir mekan.Ayrıca restoranda yapılan muhabbetler ile verilen bilgiler beni çok etkiledi.Ve sanırım kitap rakı içmenin bir adabı olduğunu söylüyor.

    Kapak tasarımı hakkında konuşmam gerekirse harika bulduğumu söyleyebilirim.Ön kapaktaki arkaplanın Beyoğlu sokaklarına benzetilmesi,kitap isminin yazılış şekli kapak sözü, 

"Aşk,yaşamı,cinayet;ölümü sıradanlıktan kurtarır." 

gerçekten çok güzel olmuş.Ayrıca arka kapaktaki tanıtım yazısının yazımında büyük harfler ve kitaptan farklı üç çeşit paragraf kullanılması benim hoşuma gitti.Polisiye sevenlere kesinlikle tavsiye edebileceğim bir roman.

Keyifli Okumalar !